Pazartesi, Aralık 25, 2023

Zübük Kısa Yorum

 

   


    “Şimdi çok iyi anladım ki zübük bir tane değil, biz hepimiz birer zübüğüz bizim hepimizin içindeki zübüklük  olmasa, bizler de birer zübük olmasak, aramızdan böyle zübükler büyüyemez idi. Hepimizde birer parça olan zübüklük birleşip, işte başımıza böyle zübükler çıkıyor. Oysa zübük bizde bizim içimizde. Onları biz kendi zübüklüğümüzden yaratıyoruz. Sonra kendi zübüklüklerimizin bir tek zübükte birleştiğini görünce ona kızıyoruz

        Son derece can alıcı  ve çarpıcı bir ifadedir ‘Şimdi anladım ki zübük bir tane değil, biz hepimiz birer zübüğüz….. az düşününce zübüklük daha hayatımızın başında başlar; anne babasının kendisine  olan sevgisini fark ettiğinde istediklerini yaptırmak , onların duygusallığını kendi için kullanan bebek, yahut beğendiği kişiyi elde etmek için farklı kişiliklere bürünen genç kadın ve erkek , yükselmek veya küçük bir ayrıcalık kazanmak için amirine/ patronuna yalakalık eden personel, sahte partidaşlık. İşte zübük ve diğer karakterler tüm bu önemsiz görünen ayrıntıların kurmacadaki halidir. 

        Toplumumuzun daha doğrusu toplumların acı bir  gerçeği olan zübüklük kavramı Gogol, Gustave Flaubert, Tolstoy, Dostoyevski,  Yaşar Kemal, Kemal Tahir,  Fakir Baykurt ,  Sabahattin Ali, gibi pek çok toplumcu  gerçekçi yazarlar tarafından ele alınmıştır:  Bolca yergi ve mizah barındırmalarına rağmen  genellikle gerçekçilik yönü ağır basan bir şekilde konuyu ele almışlardır.  Aziz Nesin ise bizde güldürü edebiyatının öncülerindendir ve güldürü türünde yazdığı eserlerde ve mevzu bahis olan bu kitabı Zübükte ne kadar ağır , dramatik,  ve acıklı olsa da     toplumsal olayları anlatım şekli   yergi ve abartı yönü çok ağır basar. 

        Anadolu’nun farklı illerinde  yaşanmış çeşitli hikâyelerin temeline dayanarak oluşturulan ve  insanların  sahip olduğu kötü hasletlerin yoğunlaşıp birinde vücut bulmasını ve onun kuş uçmaz kervan geçmez bir Anadolu beldesinde trajik, komik ve bir o kadar da düşündürücü bir olaylar silsilesini konu eden  hikaye , beldeye  atanan Almanca öğretmeninin arkadaşına yazdığı mektuplar üstünden anlatılmaktadır. Yazarın dili oldukça sade olmakla beraber  yerel ağız  ve üslubu fazlasıyla  yansıtmaktadır.

        

    Deneyim, tanıklık ve gözlem yoluyla öğrenilip içselleştirilen  ve bilinçsizce sergilenen davranışlar insanlar tarafından  doğal ve insan tabiatının sonucu kabul edildiği söylenilebilir, en azından kendi gözlem ve deneyimlerim bunu gösteriyor.  İçselleştirdiğimiz ve genel kabul haline gelen  yanlışların kişinin kendisi tarafından  veya yaşanılan toplumdaki kişilerce  fark edilip görülmesi çok zordur. Bu yüzden  Nesin  bizim aynaya bakmamızı istiyor. Kendi zübüklüğümüzü görüp  kabul etmeden nasıl diğer zübükleri görebileceğiz. Kendimiz doğru olmadan nasıl diğer eğrileri düzelteceğiz.

Keyifli Okumalar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Her samimi yorum değerlidir,yorumunuz için teşekkürler

KİTAP ALINTILARI

Mutluluk bir gün geriden gelir Ögrenci Kız Osama Dazai